28 Ağustos 2008

Gelmeyenim

Kuru bir dal elimde kalan
Virane bir kent göz bebeklerime yıkılıyor.
Tarihsiz vakitlere vakit,
kutupsuz pusulalara yön soran biçareliğimin kisvetsiz aşikârlığını yâren eyledim mihnetli adımlarıma.

Meğer ne çok kilitlenmişim kilidi kırık kapılara. Eşiklere düşürdüğüm yeminlerimin hayasız iradesizliğine, kahırlı benliğimden itiyorum intiharlarımı. Yörüngesi yitik cümlelerin çizdiği yüreğimden sızıyor kanlı akşamlar. Gecenin ıssızlığı, uluyan mırıltıları çalınırken kulaklarıma, ayazda uyuşmuş avuçlarıma dökülüyor gözlerimdeki buzul yanlarım. İlmeği kaçmış bir ömür terk ederim pişmanlıklarıma. Ne kadar sussam o kadar kanar, ne kadar kanarsam o kadar susarım. Ve ne zaman konuşsam, imlası bozuk bir duruş oturur dudaklarıma. İç kanamalı bir sus olurum köhne hüznümün aynasında. Susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın bilirim. Ve şakağımda zonklar bütün sustuklarım.

Gözlerime iliklenen parçalı bulutlu bir bakıştan türetmeye çalıştığım anlamlar karmaşası zihnimi ufalıyorken, karanlığıyla pençe pençe liğmelenmiş umutlarımı didikler, kanlı gagalı leş yiyiciler. Bir türlü kurtulamadım ellerinden. Nerde üşüsem ölmemi bekler, nerde ölsem kanımın kokusuna üşüşürler.

Düşünceme sarkan mosmor bir portre olur aşktan arta kalanlarım. Git gide ürkünçleşen yönsüzlüğüm, çığrından çıkmış bir yalnızlığı imzalar geceme. Ayyaş vakitlere sığdırılan müspette sözlerin çürük nüshaları durur hala usumda. Yar bakışlı kentleri konaklatıp hüznümde, bir vagon dolusu intiharla geçiyorum sancılarımdan. Eskitme bir yitmişlik geceyi kurutur gözyaşımda. Elimde kalan bir kuru daldı aslında...

Közümde har, yaremde tuzsun yar.
Ey Yar!
Felakete çağrı ettiğin bir aşkın asudesi olmuşum ben. Bela bir sevdanın avaresi.
Gül dalına asılı bir muştuydu gelişin ve şimdi gidişin.
Kurudu gülüm. Kurudu gönlü gülistanım.
Çehrene gergeflediğin zemheride naçar kaldı sevdakar yıllarım.
Adına son söz dediğim yıkımları bırakıp kentime, yığınlarca enkazın altında sıkıştırdın yüreğimi.
Sesime kumlar doldu, içimi beton bloklar ezdi yokluğunda.
Kimse yok mu deyişlerime ses vermedin. Gelmedin!
Kimliği meçhul bir zavallı sandılar beni. Koca koca greyderler açtı mezarımı. Gelmedin !
Çürümeye durdum. Yılanlar, çıyanlar mesken tuttu kokuşmuş düşlerimi, yine gelmedin, hiç gelmedin !

Gelmeyenimdin...


Kemal Halil DEMİRCİ

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazılarınıza neredeyse
hergün bakıyor ve kendimce
okuyorum. Bense yazamıyorum.
Bazen sırf yazmak için yazıyorum.
Sahi ne olacak böyle?
Teşekkürler.