06 Ağustos 2008

Sus Yorumu


Gurbetine dilenci niyetinde el açan sözleri..
Mızıkasından sevda sesleri çıkan birkaç iyi niyetim..
Ve kollarında saç ölüleri birikmiş çıplak nefesim…

Sesine tutturulan türküyle aldın beni berine
Halbuki beklemek yanlısıydım
Gelmemek için direnirken, gölgesine beni alan’ı ‘umud’um sandım
Rivayet edilir ki sen bana çokça ihanet buyurmuşsun
Koynunda benden bi’haber yılan ıslaklığında hain geceler uyutmuşsun
Demedin ki yalnızım, alnımdaki yazgıdan meçhul
Demedin ki yaslıyım, ötemdeki senden meçhul
Yani, biz olmayı dilerken kendini ben’siz bulmuşsun.

Konuşabilirdik, ama dillerin suskunluğunca
Dillenebilirdik, sessiz bir ustalıkla
Ama
Sen benden daha beter bir el’in avucunda
çizgilerin kırık notasıyla
aşk’a dair izler aramaya yeltendin
suçlusun
yum bütün kirpiklerince g/özünü
yum ki içinden ölüm rotalı kıpırdanışlar çıkmasın.

Bağbozumu ümitlerin kan sayfasına dökülüşünce
Kendimize dair soluklanışlar aradım
Yol boyu gizlenmek adına, adımlarımı bahar’ın hafifliğine doğradım
Kehribar hüzünlerin fotoğrafında yokluğumuza bir yer bakındım
Köprü altı karanlıklarınca koştum, tökezledim
Alnımdan garip terler intihar ettim
Bazen diz boyu mayınlarla korkakça dalga geçtim
Ne için, kim için
Hangi sebep ve hangi hâd ile?!
Kendimi düşününce bil/in/dim de
seni düşleyince
Bil/e/medim
Biz / için diyemedim.

Sırtımda ağaran yükün farkındayım
Ellerim ki göğe açılan bir çift aval
Şimdi, kaideyi bozmak adına bir istisna bilesem dişlerimce
Dilimin doğurganlığına kısırlık düşer
Sonra nasıl susarım?!
O vakit bana da ince bir rüzgarın teninden
Gırtlağıma lâl bir avaz
Kendime de bozkırdan bir a/yaz girdirmek düşer
Düşünsene, ben susmazsam eğer
Kim seni kendiliğinden, kendine armağan eder?!

Fukara isteklere bel bağlanmıyor
Kaldı ki, ben o kadar cesaret ehli değilim
Sensizliğime mektuplu bir günde
Dünüme ağlayacak kadar gözyaşı ezberleyemedim
Hay Allah!
Ne kadar da tembelim..
Yoksa ben mi çok’um bu yoklukta?
Ben miyim yokluğun yüz/süz/ü yoksa?
Yokluğunca şiir eskitsem de perdeleri tarayan rüzgar efendiliklerinde
Benden başka bir matem bekleme
Say ki,
Sana ağlayacak bir çift göz budalası hiç olmadı
Say ki yanağımdan süzülen saçlarım senin ellerinle hiç taranmadı
Benim kadar unutmaya meyil et biraz
O hiç hatırına koyamadıklarını!
Öğreniyorum işte
Hiç olmamış gibi yaşamayı
Aklımın bilmem kaçıncı tozlu rafına hatıraları mıhlamayı
Seni yokluğunla var saymayı
Söylenmemiş sözlerini kendimce kılıflayıp, kulağımda çınlatmayı
Filintası kör bir bıçak olan o intihar girişimlerinden kendimi soyutlamayı
Deniyorum işte
Bu kadar derin bir mevzudan sağ çıkmayı.

Çok fiyakalı bir dönülmezin yolcusuyum
Senden ve benden fi tarihinde bahsedilmiş gibi yapabilecek kadar umutsuzum
Şimdi çekiliyorsam eğer, kalan birkaç güzelce’nin sus yorumuyum…


Zeyneb Özge

Hiç yorum yok: